Game Driving:
Murchison Falls doğal parkında yaptigimiz safari nam-ı deger "game driving" muhtesemdi.
Evet bende sonunda, cocuklugumdan beri yapmayı istedigim safari olayina girebildim:) Orada kimleri kimleri gormedik ki? Murchison'ın sakinlerinden; Warthdog'lar, Uganda Kob'lar mi dersiniz, yoksa heybetli filler, zarif, uzun boyunlu zurafalar mi? Aslan ve jaguarlar haric herkesler ordaydi:) Eee onlar da artik bir daha ki sefere...
Bu surecte tek uzuntumuz, parkın bir kısmının yanmıs olması, diger bir kısmının da biz oradayken yanmakta olmasıydı. Aslında buna dair de soylenebilecek seyler var ama, su an soyleyesim yok:)
Onun yerine, ben komik bir animizi anlatmayi tercih ediyorum. Efenimmm, arabadan inip nehir kenarında hippolara bakar ve daha yakından foto cekeyim diye, adım adım onlara yaklasırken, iki hipponun kavga etmeye baslaması sonucu, kendimizi bir anda arabaya dogru, nefes nefese kosarken bulduk:)
Hippopotam arkadasın aslında bizimle ilgilendigi yoktu, ama yine de hısımla ve son surat (evet inanilır gibi degil ama, meger o hippolar gayet hızlı da hareket edebiliyorlarmis:) bizim yakınımıza dogru gelmesi, bizim kosmaya baslamamız icin yetti de artti bile. Ha tabii bu arada "kosun kosun" diyen rehberimizi de unutmamak lazım:) Yani neymiss efeniim hayvanlarin yakından fotografini cekicem diye, cok da yaklasmamak gerekiyormus. Ama diger taraftan da, insan o ortamda birbirinden muhtesem hayvan gorunce dayanamiyorrr ki Yahu:)
Boat Trip:
Sempanze Trekking:
Veee 3 gunluk safari olayimiza damgayi vuran on an, sempanze trekkingi!
Oldum olası sempanzeleri cok severdim. Kedigiller, yunuslar ve sempanzeler, hayatimin hayvanlariydi, ama onları dogal ortamlarında, ormanda gorunce, daha da bi sevdim. Valla resmen asik oldum, bu kadar sempatik, komik ve zeki baska bir canli turu daha olamaz:)
"Bir hayaim var, Afrika'da genclerle calısmak" baslıklı hikayenin bir parcası olan bu blog, Uganda' da ki yasamımı, anıları kısaca "yolculuk hikayesini" es-dostla ve buraları merak eden herkesle paylasmak amacıyla olusturulmustur...
Tuesday, March 29, 2011
Tuesday, March 22, 2011
YOL-DAS'LAR EKİBİYLE MURCHİSON FALLS
Murchison Falls:
Eeh Afrika'ya gelipte Safariye gitmemek olmaz diyerekten kendimize Murchison Falls'ta 3 gunluk bir Safari turu ayarladik.
Gercekten buyuleyici; tum o hayvanlar, doga, bitki ortusu...
Ofisten arkadasim Joe'nun yardimlariyla ustu acilan bir araba (kendisi turizm isine giriyor da :)ve kendimize o bolgede kalacak Red Chilli isimli (ilk gun de Global Village) bir yer ayarladik.
İlk gun bolgede araba turu (game driving), nerde/ ne vardır? bilgilenme fasli ve Murchison sellalesine bir gezinin ardindan, kalacagimiz yer olan global village'e geldik.
İkinci gun; Game Driving, Boat Trip
Ucuncu gun Budongo ormanlarinda Sempanze Trekkingi ve Kus İzleme
Zeynep, Elif ve ben sempanzeleri tercih ederken, Ayse ve Serkan kus izleme olayina girmeyi tercih ettiler, sonucta hepimiz olaydan memnun ayrildik.
Murchison Falls:
Uganda'nin en buyuk dogal parkı olan Murchison Falls (3893km) ismini, tahmin edilecegi uzere, Murchison selalesinden aliyor. Burası aynı zamanda Viktorya goluyle, Albert golunden gelen sulların kesistigi nokta. Selale bir suru hayvanin (87 cesit memeli) ve kusun (gerci kus da tabii bir hayvan cesidi ama) su ihtiyacini karsiladigindan, hepsinin ugrak yeri oluyor. Eee ne de olsa su hayat kurtarır!
Burası da 70-ler ve 90 larda, savastan ve Idı Amin'den nasibini aliyor, dogal park alanı icerisinde ki bir cok alan talan ediliyor, hayvanlar olduruluyor ve agaclar kesiliyor. 2000'lerden itibaren park tekrar koruma altina aliniyor (tabii alinabildigi kadar)...
Red Chilli :
Red Chilli 55.000 (2 kisi) UGH gibi uygun bir fiyata kalabileceginiz cok sevimli bir yer. Hem dogal park alaninin icerisinde yer almasi, hem sirin mi sirin bungalolardan yapilmis olmasi, hem de ormanın icerisinde sana guzel yemek yeme sansını saglaması acisindan super bir yer! Tabiiki "Lounge" larin luks hizmetini saglamiyor ama olsun. Bungalo olsun, esdost olsun, hayat guzel olsun felsefesinde olanlar icin gayet uygun bir yer:)
O kadar ormanın icinde ki, bungalo da oturmus yemegini yerken her an wathdog'larla karsilabilirsin:)
Wednesday, March 16, 2011
YOL-DASLAR GULU'DA
Keyifli bir yolculugun ardından, Gulu'ya vardık. Kısa bir sure acaba daha sakin ve pahalı olan Boma Hotel'de mi yoksa daha curcunali ve daha ucuz olan Apola Lapak ta mi kalsak diye dusundukten sonra, sehrin gobeginde, curcunali ortamda olup, ucuza kalmayı tercih ettik:)
Hem zaten topu topu 2 gece kalıcaktık...
Esyalari birakip biraz dinlendikten sonra, Yol-daslar ekibini Gulu'da en sevdigim yer olan Etiyopya restoranına goturdum. Muhtesem yemekleri, sakin guzel bahcesi ve burayı isleten harika (aslen Eritre'li) insanlariyla burası Gulu'da en sevdigim yer. Oyle ki bazen burası olmasa ne yaparmisim diyorum. Sahadan yordun argın gel, kendini etiyopya restoranına at, aksam ustu sakin bir ortamda sigara, bira keyfi yapmak iste, buraya gel, sosyallesmek iste buraya gel... seklinde, her hafta en az bir gunum burada geciyor. Vee sonunda buradaki en sevdigim yere, cok sevdigim insanları da getirme mutluluguna eristim:)
Ertesi gun de Gulu Market, WCH ofis, "ev" ziyareti, "Serra burada neler yapar, nerelere gider?" baslikli bolumde; Acholi Inn, Cafe Larem (yasasın ucretsiz internet erisimi, tabii elektirik varsa), gunumuz kısaca "Gulu kazan, biz kepce" seklinde dolasmakla gecti...
Ve buralarda, sevdigim insanlarla birlikte olmak, yasamımı, buraları anıların dısında, birlikte yasayarak kesfetmek, benim acimdan super keyifliydi, umarim ekibin tumu icinde oyle olmustur:)
Ethiopian Restaurant !
Muhtesem Etiyopya Yemekleri...
Kılıc Kardesler Elif &Zeynep ve Serra
Gulu'da ki odam ve Zeynepp, Ayseee &Ben
Hem zaten topu topu 2 gece kalıcaktık...
Esyalari birakip biraz dinlendikten sonra, Yol-daslar ekibini Gulu'da en sevdigim yer olan Etiyopya restoranına goturdum. Muhtesem yemekleri, sakin guzel bahcesi ve burayı isleten harika (aslen Eritre'li) insanlariyla burası Gulu'da en sevdigim yer. Oyle ki bazen burası olmasa ne yaparmisim diyorum. Sahadan yordun argın gel, kendini etiyopya restoranına at, aksam ustu sakin bir ortamda sigara, bira keyfi yapmak iste, buraya gel, sosyallesmek iste buraya gel... seklinde, her hafta en az bir gunum burada geciyor. Vee sonunda buradaki en sevdigim yere, cok sevdigim insanları da getirme mutluluguna eristim:)
Ertesi gun de Gulu Market, WCH ofis, "ev" ziyareti, "Serra burada neler yapar, nerelere gider?" baslikli bolumde; Acholi Inn, Cafe Larem (yasasın ucretsiz internet erisimi, tabii elektirik varsa), gunumuz kısaca "Gulu kazan, biz kepce" seklinde dolasmakla gecti...
Ve buralarda, sevdigim insanlarla birlikte olmak, yasamımı, buraları anıların dısında, birlikte yasayarak kesfetmek, benim acimdan super keyifliydi, umarim ekibin tumu icinde oyle olmustur:)
Ethiopian Restaurant !
Muhtesem Etiyopya Yemekleri...
Kılıc Kardesler Elif &Zeynep ve Serra
Gulu'da ki odam ve Zeynepp, Ayseee &Ben
Wednesday, March 2, 2011
"YOL-DASLAR UGANDA'DA" IV
Mengo Palace:
Bol bol harita hatmetmece, etrafta ki insanlara sormaca, faslından sonra meshurrr Mengo Palace'a ulastık. Tabii oraya ulasmamızda kilit rol oynayan Agatha'yı da unutmamak lazim. Lakin Agatha, "Acep bu Mengo Palace nerededir?" diye yolda sordugumuz, buralı arkadaslardan biri. Ama digerlerinden farklı olarak, "ben size gostereyim" demekle kalmayip, kendisi bizimle birlikte 20 dakkika oraya kadar yurumus ve yolu hos sohbetiyle renklendirmis bir insan.
Mengo Palace, Uganda'da ki en buyuk kralıklardan biri olan Buganda krallıgına ait (malum Uganda ismi buradan "devsirilerek" olusuyor) , vakti zamanında Kabaka'nın (bir nevi kral demek) kaldıgı, ama su an icerisinde surekli kimsenin yasamadıgı, acikcasi pek bir ozelligi olmayan bir saray diyelim.
Orada 2 sey bana ilginc geldi;
1- Alisveris icin kullanilan midyelerden, paraya gecis surecini anlatıkları bolum
2- Sarayın dısında, (10 dk yuruyus mesafesinde) bulunan, onceleri silah deposu olarak kullanılan, sonrasinda, 1970'lerde Idı Amin tarafından hapıshane ve "iskence-hane" olarak kullanılan, odalarla dolu, koridor...
Obote (II) bu koridorların, "insanları susturma", "baskıyı artırma" ve "muhalefeti yok etme" konusunda cok basarılı oldugunu dusunmus olsa ki, kendi doneminde de burayı "iskence-hane" olarak kullanmaya devam etmis. Sonuc: 70'ler ve 80'ler boyunca binlerce insan iskence gorerek hayatını kaybetmis. (Ne kadar tanidik degil mi?)
Burası duvarlarında hala, o donem insanların yazdıgı yazıların bulundugu, el izlerinin yer aldıgı, su an tavanında yarasaların kondugu, ic karartıcı ama gorulesi bir yer...
Gulu'ya Yolculuk:
İki gun Kampala'da kalıp, sehri gezdikten sonra, artık Gulu'ya gitme zamanı geldi...
Post Bus otobusumuze atlayarak, yol boyunca, yer fistigi, matoke ve benzeri seyler yiyerek, 6 saat suren cokkk keyifli bir yolculuğun ardından Gulu'ya vardık.
Eee Matoke Kanatlandırır! :)
Bol bol harita hatmetmece, etrafta ki insanlara sormaca, faslından sonra meshurrr Mengo Palace'a ulastık. Tabii oraya ulasmamızda kilit rol oynayan Agatha'yı da unutmamak lazim. Lakin Agatha, "Acep bu Mengo Palace nerededir?" diye yolda sordugumuz, buralı arkadaslardan biri. Ama digerlerinden farklı olarak, "ben size gostereyim" demekle kalmayip, kendisi bizimle birlikte 20 dakkika oraya kadar yurumus ve yolu hos sohbetiyle renklendirmis bir insan.
Mengo Palace, Uganda'da ki en buyuk kralıklardan biri olan Buganda krallıgına ait (malum Uganda ismi buradan "devsirilerek" olusuyor) , vakti zamanında Kabaka'nın (bir nevi kral demek) kaldıgı, ama su an icerisinde surekli kimsenin yasamadıgı, acikcasi pek bir ozelligi olmayan bir saray diyelim.
Orada 2 sey bana ilginc geldi;
1- Alisveris icin kullanilan midyelerden, paraya gecis surecini anlatıkları bolum
2- Sarayın dısında, (10 dk yuruyus mesafesinde) bulunan, onceleri silah deposu olarak kullanılan, sonrasinda, 1970'lerde Idı Amin tarafından hapıshane ve "iskence-hane" olarak kullanılan, odalarla dolu, koridor...
Obote (II) bu koridorların, "insanları susturma", "baskıyı artırma" ve "muhalefeti yok etme" konusunda cok basarılı oldugunu dusunmus olsa ki, kendi doneminde de burayı "iskence-hane" olarak kullanmaya devam etmis. Sonuc: 70'ler ve 80'ler boyunca binlerce insan iskence gorerek hayatını kaybetmis. (Ne kadar tanidik degil mi?)
Burası duvarlarında hala, o donem insanların yazdıgı yazıların bulundugu, el izlerinin yer aldıgı, su an tavanında yarasaların kondugu, ic karartıcı ama gorulesi bir yer...
Gulu'ya Yolculuk:
İki gun Kampala'da kalıp, sehri gezdikten sonra, artık Gulu'ya gitme zamanı geldi...
Post Bus otobusumuze atlayarak, yol boyunca, yer fistigi, matoke ve benzeri seyler yiyerek, 6 saat suren cokkk keyifli bir yolculuğun ardından Gulu'ya vardık.
Eee Matoke Kanatlandırır! :)
Subscribe to:
Posts (Atom)