Mengo Palace:
Bol bol harita hatmetmece, etrafta ki insanlara sormaca, faslından sonra meshurrr Mengo Palace'a ulastık. Tabii oraya ulasmamızda kilit rol oynayan Agatha'yı da unutmamak lazim. Lakin Agatha, "Acep bu Mengo Palace nerededir?" diye yolda sordugumuz, buralı arkadaslardan biri. Ama digerlerinden farklı olarak, "ben size gostereyim" demekle kalmayip, kendisi bizimle birlikte 20 dakkika oraya kadar yurumus ve yolu hos sohbetiyle renklendirmis bir insan.
Mengo Palace, Uganda'da ki en buyuk kralıklardan biri olan Buganda krallıgına ait (malum Uganda ismi buradan "devsirilerek" olusuyor) , vakti zamanında Kabaka'nın (bir nevi kral demek) kaldıgı, ama su an icerisinde surekli kimsenin yasamadıgı, acikcasi pek bir ozelligi olmayan bir saray diyelim.
Orada 2 sey bana ilginc geldi;
1- Alisveris icin kullanilan midyelerden, paraya gecis surecini anlatıkları bolum
2- Sarayın dısında, (10 dk yuruyus mesafesinde) bulunan, onceleri silah deposu olarak kullanılan, sonrasinda, 1970'lerde Idı Amin tarafından hapıshane ve "iskence-hane" olarak kullanılan, odalarla dolu, koridor...
Obote (II) bu koridorların, "insanları susturma", "baskıyı artırma" ve "muhalefeti yok etme" konusunda cok basarılı oldugunu dusunmus olsa ki, kendi doneminde de burayı "iskence-hane" olarak kullanmaya devam etmis. Sonuc: 70'ler ve 80'ler boyunca binlerce insan iskence gorerek hayatını kaybetmis. (Ne kadar tanidik degil mi?)
Burası duvarlarında hala, o donem insanların yazdıgı yazıların bulundugu, el izlerinin yer aldıgı, su an tavanında yarasaların kondugu, ic karartıcı ama gorulesi bir yer...
Gulu'ya Yolculuk:
İki gun Kampala'da kalıp, sehri gezdikten sonra, artık Gulu'ya gitme zamanı geldi...
Post Bus otobusumuze atlayarak, yol boyunca, yer fistigi, matoke ve benzeri seyler yiyerek, 6 saat suren cokkk keyifli bir yolculuğun ardından Gulu'ya vardık.
Eee Matoke Kanatlandırır! :)
No comments:
Post a Comment